Girne Maratonu’na katılan ve 21 kilometrelik parkuru birincilikle tamamlayan ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu Rektörü Prof. Dr. Nazife Baykal, Diyalog’a konuştu:
SORU: Sayın Hocam, öncelikle tebrik ederiz. Kategorinizde birinci oldunuz. Nasıl hissediyorsunuz?
Prof. Dr. Nazife Baykal: Teşekkür ederim, 21 kilometrelik parkuru tamamladım ve madalya aldım. Oldukça mutluyum, amatör koşucu olarak bu mesafeyi tamamlamak benim için önemliydi.
SORU: Sizi ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusunun rektörü, ünlü ve saygın bir akademisyen olarak tanıyoruz. Maratona katılma fikri nasıl doğdu?
NB: Girne Maratonu katıldığım ilk maraton değil. Bundan önce Antalya, İstanbul ve Lefkoşa’da da maratonlara katıldım. Koştuğum mesafeyi de maratonlara katıldıkça artırdım. Maratonlara ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu burs fonuna destek toplamak amacıyla katılmaya başladım. Maratonlara katıldığımda ODTÜ dostları gereksinim içindeki öğrencilerimize destek olan burs ve yardımlar fonumuza bağışta bulunuyor. Böyle güzel bir amaç söz konusu varken koşmak ayrı bir keyif veriyor.
SORU: Profesyonel olarak hazırlanmayan biri için 21 kilometre koşmak kolay olmamalı. Nasıl başarıyorsunuz?
NB: Ben koşarken yalnız değilim. Arkamda bütün ODTÜ ailesinin desteğini hissediyorum. Maraton katılımlarım öncesinde öğrencilerim sosyal medya paylaşımları ile bana destek oluyor, burs fonumuz için daha çok destek toplayabilelim diye çabalıyorlar. Bu desteği görünce koşmak için güç buluyorum. Başarıyla tamamladığım maratonların ardından da özellikle öğrencilerden gelen tebrik mesajları ve sosyal medya paylaşımları ile mutlu oluyorum.
SORU: Koşarken burs fonuna destek toplamak dışında bir amacınız var mı?
NB: Evet, öğrencilerime çıktıkları yolu tamamlamalarının zorluklara rağmen mümkün olduğunu göstermek istiyorum. Ben maratonlara katıldığımda aynı kategoride bazen benden çok daha profesyonel, iyi hazırlanmış sporcular oluyor. Eğitim de böyle, aynı çizgide koşmaya başladıklarımızın bir kısmı bizden daha hazırlıklı olabilir. Koşmaya başladığımızda hızlı atılan ve aradaki mesafeyi açanlar olabilir. Ama ben maratonda benim için en iyisini yapmak üzere koşuyorum. Yorulduğumda kalan mesafeyi, beni destekleyenleri, bitiş çizgisinde yaşayacağım mutluluğu düşünerek koşmaya devam ediyorum. Öğrencilerime de bu sayede “Pes etmeyin, koşmaya devam edin!” diyorum.
SORU: Yani, öğrencilerinize “Yorulsanız da, geride kalsanız da koşmaktan vazgeçmeyin!” mesajı vermeye mi çalışıyorsunuz?
NB: Evet. ODTÜ’lülük de bir yolculuk. Bu parkurun bazı yerleri çetin ve yorucu olabilir, bizden daha hızlı koşanlar da olabilir. Önemli olan durup pes etmemek, yapabileceğimizin en iyisini yaparak bu parkuru tamamlamak. Öğrencilerim de bende bunu görebilir. Çoğunlukla masa başında yapılan bir iş yapıyorum, çok genç de değilim ancak bir kere niyetlenince durmuyor, bana destek olanları da düşünerek parkuru tamamlıyorum.
SORU: Maratonlara katıldığınızda burs fonunuza destekte bulunanlar sadece ODTÜ’lüler mi oluyor?
NB: Hayır, elbette değil. Kuzey Kıbrıs’ta farkındalığı yüksek, başkalarının hayatını değiştirmek için harekete geçmeye hazır çok güzel insanlarla bir arada yaşıyoruz. Maraton kampanyalarımı duyurduğumda ODTÜ’lü olan olmayan pek çok insan olanakları dâhilinde çok anlamlı desteklerde bulunuyor. Az ya da çok bu destekler bir araya gelince ODTÜ’lülerin hayatı değişiyor.