Siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji, antropoloji gibi diğer sosyal bilimlerle karşılaştırıldığında, iktisat matematiksel ve istatistiksel araştırma yöntemlerini en yoğun ve etkin kullanan, dolayısıyla da teknik yönü en güçlü sosyal bilimdir. Bu özelliği nedeniyle, iktisadın “sosyal bilimlerin kraliçesi” olduğu söylenir.
Araştırma alanını matematiksel ve istatistiksel tekniklerle zenginleştiren ve güçlendiren iktisat, “Alfred Nobel Anısına Ödül” verilen tek sosyal bilimdir. 1969’dan bu yana her yıl düzenli olarak verilen bu prestijli ödülü 2015 yılı itibarıyla dünya çapında 76 iktisatçı almaya hak kazanmıştır. Makroiktisat, finansal iktisat, ekonometri ve oyun teorisi 1969-2015 arasında en çok ödül verilen alanlardır.
Günümüzün rekabetçi çalışma süreçlerinde teknik donanım ve analitik beceri, iş yaşamında başarılı olmanın temel koşullarıdır. Nitelikli bir üniversitede alınan lisans düzeyinde iktisat eğitimi, öğrencilerin teknik açıdan donanımlı hâle gelmesini ve analitik becerilerinin en üst düzeyde gelişmesini sağlar. Dahası, iktisat mezunları, çeşitli alanlarda yüksek lisans ve doktora çalışmaları yapmak için gerekli olan matematiksel teknikleri ve istatistiksel yöntemleri iyi öğrendikleri için lisansüstü çalışmalarını daha kolay ve verimli biçimde sürdürüp tamamlayabilirler.
Gerek kamuda, gerekse özel sektörde çeşitli uzman ve yönetici pozisyonları için her zaman ve her yerde en yoğun talep edilen adaylar arasında nitelikli üniversitelerin iktisat mezunları bulunmaktadır.
Tüm toplumsal, siyasal, kültürel, idari ve finansal olguların arka planında genellikle ekonomiyle ilişkili bir bağlam vardır. Bu nedenle, gerek ülke ve dünya düzeyinde, gerekse iş yaşamında geçmişi ve bugünü anlamakta, yarını değerlendirmekte iktisat bilimi büyük bir öneme sahiptir.
Günümüzün dinamik küreselleşme süreçleri, gerek günlük yaşamlarımızda, gerek iş dünyasında, gerekse ülke yönetiminde en basit karar alma aşamalarında dahi zorlu bir öğrenme sürecini, belirli kısıtlar altında karmaşık alternatifler arasından seçim yapmayı gerektirmektedir. Özünde, karmaşık alternatifler arasından “en iyi” olanı seçmenin koşullarını ve yollarını araştıran iktisat bilimi, tüm bu süreçleri anlamada giderek daha fazla önem kazanmıştır.
İş yaşamındaki idari ve finansal işleyiş ile ülkedeki ve dünyadaki ekonomik, toplumsal ve siyasal gelişmelerin doğru anlaşılması ve sorunların kalıcı çözümlere kavuşturulması, kapsamlı ve derinlikli bir iktisat eğitimi gerektirmektedir. “İktisat okuryazarlığı”, ancak böyle bir eğitimden geçtikten sonra elde edilmiş olur.
İktisat okuryazarlığı hem tarihsel ve kurumsal, hem de teorik ve uygulamalı bir bilimsel altyapı edinmeyi gerektirir. Bu nedenle, teorik ve uygulamalı iktisat öğretimini tarihsel ve kurumsal yaklaşımlarla destekleyen ve zenginleştiren iktisat bölümleri ve programları, geleceğin en yetkin ve saygın iktisatçılarını yetiştirmekte önemli bir avantaja sahiptir.